İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Sayın Altan İnanç’ın basın açıklamasıdır.

Başta İzmir Körfezi’nin temizlemesi olmak üzere çevre konularında söylenecek bir söz varsa o da şudur:
İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışıyor, bazıları sadece laf üretiyor!
Sayın Bilal Saygılı’nın Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ile ilgili söylemleri tamamen mesnetsizdir. Türkiye’nin en büyük arıtma tesisi unvanına sahip Çiğli tesisimiz tam kapasiteyle çalışmaktadır ve İzmir Körfezi’ne arıtılmamış atık su deşarjı kesinlikle yapılmamaktadır.
4. Fazın devreye alınması ile tesisin daha önce yoğun bir şekilde kullanılan 3 fazının bakım ve revizyonları da yapılmış ve tesis sağlıklı bir şekilde işler hale getirilmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmişi yüzyıllara dayanan körfez kirliliğini ortadan kaldırmak için üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır:
- 2024 yılında başlattığımız iki etaplı tarama çalışmaları devam etmektedir.
- İlk etapta 700.000 m³ dip çamuru çıkarılmıştır.
- İkinci etap için 1 milyon 800 bin m³ tarama ihalesi tamamlanmış, tüm teknik ve yasal şartlar eksiksiz sağlanmıştır.
Tüm bu çalışmalar 2560 ve 4734 sayılı yasalar çerçevesinde yürütülmektedir. Bu bağlamda “yasal dayanağı yok” iddiaları ise tamamen asılsızdır.
Bununla beraber geçmişte yapılan protokol çerçevesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğu kendisinde bulunan navigasyon kanalı için bugüne kadar tek bir çivi bile çakmamıştır. Gediz Nehri, Alsancak Limanı, Tersane gibi belediyenin yetki alanı dışında kalan kirleticilerin temizliği ise tamamen merkezi idarenin sorumluluğundadır. Bu konuda da sorumlu olan kurumlar en ufak bir adım atmamaktadır.
Ancak ne tuhaftır ki hiçbir sorumluluklarını yerine getirmeyenler sebep oldukları sonuçların faturasını iş yapan tek kurumun üzerine yıkmaya çalışmaktadır.
Yağma yok Sayın Saygılı! Biz bu algı oyunlarına izin vermeyeceğiz.
İzmir Körfezi’nin temizliği siyasi bir tartışma konusu değildir; ortak sorumluluktur. Bu sorumluluktan kaçamazsınız.
Tartışılması gereken asıl konular;
Envanterinde körfezi tarayacak gemi ve taşıyıcıların bulunduğu iddia edilen DLH Genel Müdürlüğü’nün elindeki imkanlara rağmen İzmir Körfezi’nin temizlenmesi konusunda şu ana kadar neden hiç bir faaliyet göstermemiş olmasıdır.
Ulaştırma Bakanlığı’nın üzerine düşen yükümlülükleriyle ilgili bugüne kadar neden hiçbir tarama faaliyetinde bulunmadığıdır.
Gerçekleri çarpıtmaya, sorumluluğu bu kent için elini taşın altına koyan tek kuruma yüklemeye kimsenin hakkı yoktur.
Sözün özü; onlar bu kentin sorunlarının çözümüne destek olsa da olmasa da, yapılan iyi niyetli çalışmaları görse de görmese de, biz İzmir halkının temiz bir körfeze kavuşması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
İzmir’in sorunları polemikle değil, emek ve kararlılıkla çözülür. Biz görevimizin başındayız.
Son olarak bu vesileyle; 08 Ağustos 2011 tarihinde TCDD Genel Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ‘İzmir Limanı Tarama Tevsii ve İzmir Körfezi Tarama İşlerinde ÇED Yönetmeliği ve Tarama Malzemesi Bertarafı Hususunda İşbirliği’ protokolünü, 26 Kasım 2016 tarihinde ortak çalışma ile alınan ‘İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyonu Projesi’ ÇED olumlu kararını, bu karar doğrultusunda sirkülasyon kanalının taranmasının İzmir Büyükşehir Belediyesi, navigasyon kanalının taranması işinin ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu bir kez hatırlatalım…”