İzmirliler ‘Zorunlu’ Olmayan Sigortaları Yaptırmıyor
Deprem dahil pek çok afet riskiyle karşı karşıya olan Türkiye’nin en büyük üçüncü ili İzmir’de en yüksek poliçe oranı yüzde 75 ile zorunlu trafik sigortasına aitken, yine zorunlu olmasına rağmen DASK oranı yüzde 46,5 seviyesinde kalıyor. İzmirli araç sahiplerinin sadece yüzde 26’sı kasko sigortasına sahip.
Türkiye’nin en büyük illerinden İzmir, gerek yüksek nüfusuyla gerekse turizm, sanayi, tarım sektörlerindeki etkinliğiyle ön plana çıkıyor. 4 milyonun üstünde nüfusa sahip İzmir’de 1 milyon 300 bin araç sahibi, 1 milyon 120 bin ise konut sahibi bulunuyor. Türkiye’nin pek çok şehri gibi deprem kuşağında yer alan ve pek çok iklim riskine sahip şehirde, sigortalanma oranı ise halen yeterli seviyelerde değil.
İzmir’de en yüksek poliçe oranı yüzde 75 ile zorunlu trafik sigortasına aitken, yine zorunlu olmasına rağmen DASK oranı yüzde 46,5 seviyesinde kalıyor. İzmirli araç sahiplerinin sadece yüzde 26’sı kasko sigortasına sahip.
“Tek poliçede kapsamlı teminat”
Ege Denizi’nde, Haziran ayında Midilli, Temmuz ayında ise Kos adasında meydana gelen depremlerin de bir kez daha hatırlattığı gibi, İzmir fay hatlarına yakınlığıyla da dikkat çekiyor. Yaşanan depremlere, hasar gören ev ve işyerlerine rağmen, ilde konut sigortası sahipliğinin çok düşük olduğuna işaret eden Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz şöyle devam ediyor: “Gerek deprem, gerekse sıklığı artan diğer doğal afetler nedeniyle oluşan maddi kayıpları en aza indirmek için konut sigortaları büyük önem taşıyor. Konut Sigortası, tek bir poliçe ile birçok durum için güvence sunuyor. Mağduriyetlerin en aza indirilmesi için bu bilincin artırılması büyük önem taşıyor.”
Aynı şekilde kaskonun zorunlu trafik sigortasından farklı olarak, sigorta sahibinin kendi aracını güvence altına aldığını hatırlatan Oğuz, “İzmir özelinde kasko poliçe oranı yüzde 26. Bu oldukça düşük bir oran. Kasko Sigortası, herhangi bir motorlu kara taşıtının sigortalı kişinin iradesi dışında araç hareket halindeyken ya da dururken hasara uğraması, çalınması, yanması ve kaza gibi durumlarda sigorta sahibine tazminat ödenmesini sağlar. Yani kasko ile araç değerinin yanında oldukça küçük kalan primlerle, büyük mağduriyetlerden kurtaracak teminatlar elde etmek mümkün” diyor.
“Sigortalılık bilincini artırmak için çalışıyoruz”
İzmir’in Türkiye’nin turizm, sanayi ve tarım sektörleri açısından büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Metin Oğuz şöyle devam ediyor: “Stratejik öneme sahip olan İzmir’de işyeri (kobi) sigortaları, tarım sigortaları, kasko ve konut sigortaları ürünlerinde sigortalılık oranı arttırılmalıdır. Ayrıca, İzmir ülkemizin ekonomik düzeyi yüksek illeri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla sağlık sigortalarının da önceliklendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Anadolu Sigorta olarak biz de sigorta bilincini destekleyici iletişim çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bunun yanı sıra yeni ihtiyaçlara en uygun ürünler geliştirilmesi, her bölgede ihtiyaca özel, kaliteli hizmet verebilecek satış ve satış sonrası organizasyonlarımızın başarılı yönetimi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”



