İzmir Özel Türk Koleji öğrencileri İlke Gürgan ve Sude Zeynep Karataş TÜBİTAK Araştırma Projeleri Yarışması için Türk ve Yunanlı lise öğrencileri arasındaki dostluğu güçlendirmeyi amaçlayan bir proje hazırladılar.

Türklerle Yunanlıların, tarihin iki köklü uygarlığı olduğunu, bin yılı aşkın süredir komşu olarak yaşayan bu iki milletin, hem düşmanlık hem de dostluk süreçleri geçirdiğini belirten öğrenciler, günümüzde iyi ilişkiler içinde olunduğu gözlemlense de hala Türk ve Yunan devletlerinin uluslararası alanda birbirine karşı politikalar benimsemiş, birbirinden pek hoşlanmayan iki devlet algısına sahip olduğunu vurguladılar. Oysa günlük yaşamda çok sayıda kültürel özellikleri benzerlik gösteren bu iki toplumun geçmişteki zor günlerinde birbirlerinin dertlerine ortak oldukları, komşusunun sıkıntısını aşması için elinden geleni yaptığı çok sayıda örneklerin mevcut olduğunu, bu örnekleri Türk ve Yunan lise öğrencilerine anımsatarak iki ülkenin dostluğunu güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.

İlke ve Sude projeleri ile ilgili şunları söylediler:
“İki toplumun birbirleriyle olan dostluk örneklerini lise arkadaşlarımızın gündemine getirmek istedik. Örneğin Yunan Ordusunu İzmir’e çıkarmış olan Başbakan Venizelos’un Atatürk’ü 1934 yılında Nobel Barış ödülüne aday göstermesini birçok arkadaşımız ilk kez duydular. Yine Yunan Devleti’nin, kendilerini Anadolu’dan atmış olan Mustafa Kemal’in Selanik’te doğduğu evi sahibinden satın alarak ona hediye etmesi güzel bir dostluk örneği. Her büyük doğal afetten sonra iki tarafın da hemen birbirlerinin yardımına koşmaları, yardım kampanyaları başlatmaları çok insani. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda Alman ve İtalyan işgali altında kalan Yunanistan’ın yaşadığı büyük kıtlıkta Türklerin Yunanlılara binlerce ton gıda ve sağlık malzemesi yardımında bulunması tam bir karagün dostluğu. Ortaya çıkardığımız bu iyi komşuluk örneklerini Türkiye’de ve Yunanistan’da ulaşabildiğimiz tüm liseli arkadaşlarımızla paylaşarak bu konuda onlarda farkındalık yaratmayı, karşı tarafla ilgili olumsuz önyargılarını yok etmeyi, hatta onlara sempati ile bakmalarını sağlamayı amaçladık.”

İlke ve Sude çalışmalarının sonucunda Türklerle Yunanlıların, geçmişte izledikleri gerilim siyasetinin kendileri için ağır kayıplar yarattığını, iki tarafın bugün izlenen dostluk ve güven ilişkisini güçlendirmelerinin boş yere silah yığınakları yapmalarının önüne geçerek, bu kaynakların iki toplumun eğitimine, sağlığına ve kültürel gelişimine harcanmasının sağlanması gereğini belirttiler.