İzmir bir itirazla 3 yıl kaybedecek
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, kentin evsel atıklarını depoladığı Harmandalı Katı Atık Düzenli Depolama Alanı’nı kapatmak için ihtiyaç duyduğu yeni rezerv alanlarına, resmi kurumlardan ısrarla olumsuz görüşler veriliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin uzun süredir hazırlıklarını sürdürdüğü Menderes Gölova’daki rezerv alanı için İl Tarım Müdürlüğü’nce yapılan itiraz, İnceleme Değerlendirme Kurulu (İDK) tarafından değerlendirmeye alındı. 24 Ağustos’a kadar kesin kararın çıkması bekleniyor. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi, son aşamasına gelinen çalışmaların Tarım İl Müdürlüğü’nün verdiği olumlu görüşten geri adım atması nedeniyle yeniden başlamasının İzmir için telafisi mümkün olmayan kayıplara neden olacağı görüşünde. Çünkü yeni bir yer arayışıyla birlikte sürecin en az üç yıl daha uzaması söz konusu.
Yeni alanlara ihtiyaç sürekli
İzmir Büyükşehir Belediyesi, halen faaliyetteki Bergama Düzenli Atık Depolama Tesisi ile Ödemiş Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’nin yanı sıra uzun vadede yeni tesislere de ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle belediyenin yer arayışları kesintisiz sürüyor. Tire’de eski çöp depolama alanının rehabilite edilip bazı atıkların bu bölgeye aktarılmasına yönelik başlatılan ÇED süreci tamamlandı. Ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED kararını imzalamadı. Yine 2005-2006 yılları arasında Torbalı Uyuzdere-Haylazdere mevkiinde orman arazisi için başvuruda bulunuldu. Ancak bu alan için de Maden Tetkik Arama Müdürlüğü (MTA) tarafından olumsuz görüş bildirildi. Torbalı Taşkesik için 2007’de yapılan başvuru ise Orman Bölge Müdürlüğü tarafından reddedildi.
Gerekçe bile gösterilmiyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Kılıç, sürece dair şu bilgileri verdi: “Torbalı Uyuzdere, Torbalı Taşkesik, Urla İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü arazisi reddedildi. Menderes Çakaltepe başvuru yapılan ve reddedilen yerler. Menderes Gölova süreci tıkandı. Çeşme Alaçatı’da depolama alanlarına giden atık miktarını azaltacak park bahçe atıklarından kompost üretim tesisi için istediğimiz yer reddedildi. Urla’daki eski taş ocağı yeri talebi uygun bulunmadı. Tire Karateke’de ise ÇED süreci bitmesine rağmen, bakanlık gerekçe göstermeden kararı onaylamıyor. Başvurumuz 7 aydır hiçbir gerekçe gösterilmeden bekletiyor. 2006 yılında Taşkesik için onay verilmiş olsa, İzmir’de atık depolama alanı problemi olmayacaktı. Harmandalı çoktan kapatılmış olacaktı. Uyuzdere, Haylazdere verilse de yine İzmir’in atık sorunu olmayacaktı. Yarımada’da Urla’daki arazi verilseydi, yarımadanın atıkları Harmandalı’nın yükünü azaltacaktı.”
Yaz aylarında atık miktarında ciddi artış
İzmir’de yaz aylarında artan nüfusla birlikte günlük evsel atık miktarının 5 bin tonu bulduğunu ileten Kemal Kılıç, “Bayram tatilinde bu rakam günlük 6 bin tona çıktı. Bu kadar atık bir yerlere gitmek zorunda. Buraya izin verilmemesi, kent açısından ciddi sorunlara yol açabilir. İzmir’in şu anda hala Harmandalı’dan başka seçeneği yok. Hiç vakit kaybetmeden Menderes’e onay verilmesi gerekiyor. Merkezi yönetim ‘Harmandalı tehlikeli, çöp dökmeyin’ diyor. Biz zaten Harmandalı’nın kapatma ve rehabilitasyon planını Çevre Bakanlığı’na sunduk, onaylattık. Heyelan olmasa da Büyükşehir olarak Harmandalı’nda atık depolama gibi bir planımız yok” dedi.
“Alternatif sahalara izin verilmiyor”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Harmandalı’nı çoktan kapatmaya karar verdiğini ancak alternatif sahalara izin verilmediği için buraya atık dökmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Kılıç, “Bakanlıklara ‘Belediye olarak bizim bulduğumuz yerlere izin vermiyorsunuz. O halde siz bize nereyi uygun görüyorsunuz’ diye sormuştuk. Sorularımıza yanıt dahi alamadık. Kaldı ki raporlarla bölgenin geçmişten gelen heyelan alanı olduğu belirlendi. Harmandalı Katı Atık Depolama tesisi de heyelandan etkileniyor. Depolama sahasının heyelanın sebebi olmadığı bilimsel olarak ortaya konmuş olmasına rağmen bunlar ilgili kurumlar tarafından dikkate alınmıyor.
“İzmir’in daha fazla vakit kaybetme lüksü yok”
Katı atık tesislerine yönelik bir takım ön yargıların bulunduğunu ancak atık yönetim tesislerinin artık bir fabrika gibi çalıştığını vurgulayan Kılıç, şunları söyledi: “Kimse bu tesisleri kendi ilçesinde istemiyor ama bunlar da aslında fabrika gibi çalışıyor. Hiçbir kimyasal kullanılmıyor. Kapalı ortamda evsel atıkların dışarıya toz ve koku çıkarmayacak şekilde muhafaza edildiği bir süreçten bahsediyoruz. İzmir’in daha fazla vakit kaybetme lüksü yok. Rezerv yerler belirliyoruz ama bunlara engel olunuyor. Buraya onay verilmezse İzmir’in atıklarını depolayacağı bir alanı yok.
Enkaz atıklarının depolanacağı alana da onay yok
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katı atık depolama alanlarına yönelik başvurularının yanı sıra inşaat yıkıntı atığı ve moloz atıklarının depolanması için belirlenen alanlara da onay çıkmıyor. 2020 Depremi sonrasında İzmir Valiliği kararı ile Kemalpaşa Sütçüler’de enkaz atıklarının toplanması için yer belirlendiğini ifade eden Kemal Kılıç, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, buraya gelen enkaz atıklarını yönetti. Eski bir taş ocağı. Orman Bölge Müdürlüğü’nden burayı istedik. Depremin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen dosya Ankara’ya bile gitmedi. Gerekçesiz olarak başvurumuzu uygun bulmuyor. Yine olası bir depremde enkaz atıklarının yönetilmesi ve kent genelinde yoğun olarak ortaya çıkan tadilat, hafriyat, kentsel dönüşüm atıklarının da depolanması için talep ettiğimiz alanlara da izin verilmedi” diye konuştu.