Prof.Dr. Oğuz Esen: “İzmir ekonomisinin büyümesi etkileyici”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni “Yerel Kalkınma ve Mali Yönetim Stratejisi” açısından inceleyen Prof. Dr. Oğuz Esen, ses getirecek bir rapor hazırladı. Raporda, 2004-2016 yılları arasında İzmir’e merkezi hükümetin 9.9 milyar TL, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ise şirketleriyle birlikte 11.9 milyar TL yatırım yaptığı vurgulandı. “2016 yılında merkezi hükümetin kişi başı harcaması 407 lira iken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kişi başı yatırım tutarı 545 TL’ye ulaşmıştır” diyen Prof. Esen, önümüzdeki yıllarda İzmir ekonomisinin daha hızla büyüyeceğini ve diğer büyük kentlerden farklılaşacağını söyledi. Raporda, toplam vergi gelirleri içinde yüzde 10.6’lık payı olan İzmir’in, merkezi bütçe giderleri içindeki yüzde 2’lik payına da dikkat çekildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ortaya koyduğu sürdürülebilir büyüme modeli, bilim insanları tarafından mercek altına alındı. İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Esen, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni “Yerel Kalkınmanın Odağında Mali Yönetim Stratejisi” açısından inceledi.
2004-2016 dönemini kapsayan çalışmasını 9 bölümde toplayan Oğuz Esen, İzmir ekonomisinin son çeyrek yüzyıl içinde en hızlı büyüdüğü dönemin 2004-2016 yılları olduğunun altını çizdiği raporunda, mali özerkliği sağlayacak sürdürülebilir bir mali yapı oluşturan, uluslararası denetime ve derecelendirmeye açılan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, mali itibarını “kaldıraç gibi” kullanarak İzmir’in de varlık değerini yükselttiğine dikkat çekti. Raporda, “Yaratılan yeni kapasitelerle İzmir’in gayri safi hasılası ve Büyükşehir Belediyesi’nin gelirleri artarak sürdürülebilir bir büyüme sürecine girilmiştir. Önümüzdeki yıllarda İzmir ekonomisinin daha hızla büyüyeceği ve diğer büyük kentlerden farklılaşacağı kolaylıkla öngörülebilir” ifadesine yer verildi.
İzmir ekonomisinin büyümesi etkileyici
Küresel krizden büyüyerek çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, görev sahasının genişlemesinden de olumsuz yönde etkilenmediğine vurgu yapılan “Yerel Kalkınmanın Odağında Mali Yönetim Stratejisi” başlıklı raporda, Prof.Dr. Oğuz Esen şu tesbitte bulundu:
“İzmir ekonomisinin gelişimine geniş bir perspektiften bakıldığında, son 26 yıl içinde en hızlı büyüdüğü dönem 2005-2014 dönemi olduğu görülür. Bu dönemde İzmir ekonomisi yüzde 5.1 büyümüştür. Hızlı büyüdüğü ikinci dönem 1988-1994 arasıdır. Bu dönem büyüme oranı yüzde 3.7 olmuştur. 1995-2000 yılları arasında ise büyüme oranı yüzde 3.3 olarak gerçekleşmiştir. Küresel kriz öncesi İzmir, Türkiye ekonomisinden daha yavaş büyümesine karşın, 2011 yılından sonra Türkiye oranının üzerinde büyümüştür. 2004’te İzmir’de 10 bin 538 TL olan kişi başına gelir, 10 yılda yüzde 196’lık artışla 31.179 TL’ye çıkmıştır. İstanbul’un kişi başına gelir artışı aynı dönemde yüzde 198’dir. Bu dönem içinde İstanbul’a uluslararası bölgesel bir merkez olması yönünde devlet politikası çerçevesinde verilen destekler dikkate alındığında, İzmir ekonomisinin büyümesi etkileyicidir. Ankara’da ise kişi başına gelir artışı hem İzmir’in hem de Türkiye ortalamasının oldukça altında kalmıştır.”
Kaldıraç etkisi
2000’li yılların başında ciddi bir mali krize giren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, politikasında reform yaparak sürdürülebilir yeni bir mali strateji izlemeye başlamasıyla birlikte borç düzeyini azalttığına da dikkat çekilen rapor şöyle devam etti:
“Uzun dönemli planlama ile İzmir’in ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarının öncelikleri belirlenmiş; şeffaf, israf ve yolsuzluktan uzak sürdürülebilir bir mali yönetim sistemi oluşturulmuş ve mali yapısı uluslararası denetim ve derecelendirmeye açılmıştır. Böylece artan mali itibarı ve kredibilitesi ile altyapı yatırımlarının finansmanında mali bir özerkliğe kavuşmuştur. Finansman kanallarının kapandığı küresel kriz ortamında bile İzmir Büyükşehir Belediyesi, büyük altyapı yatırımlarını uygun koşullarda finanse edebilmiştir. Nihayetinde de mali itibarını bir kaldıraç gibi kullanarak İzmir’in varlık değerini yükseltmiştir. Yaşam kalitesini artıran yatırımlar; turizmi, tanıtım ve pazarlamayı, kırsal kalkınmayı sağlayan stratejiler sonucunda İzmir’de, diğer yerel yönetimlere esin kaynağı olabilecek bir yerelde kalkınma modeli yaratılmıştır.”
Büyüme hızında İzmir farkı
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni “Yerel Kalkınmanın Odağında Mali Yönetim Stratejisi” açısından inceleyen raporda, 2004-2016 döneminde Türkiye’deki büyüme oranının yüzde 5.2 olarak tesbit edildiği, aynı dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki reel gelir büyüme oranının yüzde 13.1, reel gider büyüme oranının ise yüzde 12.9 olarak belirlendiği kaydedildi. Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 7.7 büyüdüğü 2004-2007 döneminde İzmir Büyükşehir Belediyesi reel gelirlerindeki artışın (yüzde 33), giderlerindeki artıştan (yüzde 17) iki kat fazla olduğuna vurgu yapan Prof. Dr Oğuz Esen, İzmir’de toplam harcamalar içindeki personel payının, diğer büyükşehir belediyelerinden daha az olduğunu ifade etti.
Kişi başına yatırım 16 kat arttı
2004 yılında toplam geliri 394 milyon TL olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, 12 yılda gelirlerini 8 kat, harcamalarını ise 11 kat arttırdığına dikkat çekilen raporda şu bilgiler paylaşıldı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gelir ve harcamalarına kişi başı değerleri olarak bakıldığında, 2004 yılında kişi başına gelir 109 TL iken, 2016 yılında 7.5 kat artarak yaklaşık 750 TL olmuştur. Harcamalar ise 9.5 kat artarak 100 TL’den 950 TL’ye yükselmiştir. Personel harcamaları dönem başında yüzde 9.1’den, dönem sonunda yüzde 7.2’ye gerilemiştir. Personel harcamalarının dönem ortalaması yüzde 7’dir. Buna karşılık diğer cari harcamalar 2004 yılında sürekli artarak 2010’da yüzde 38’e kadar yükselmiş, daha sonra yüzde 30.5’e kadar düşmüştür. Dönem ortalaması yüzde 25.3 olmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki yatırım harcamalarının ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 34’tür. Küresel krizden sonra bu oran yüzde 44’e kadar yükselmiştir. Kişi başına düşen yatırım harcamaları 2004 yılında 17 TL iken, dönem içinde sürekli yükselerek 2016 yılında 16 kat artışla 389 TL’ye ulaşmıştır.”
İzmir vergisini ödüyor
2016 yılında İzmir’de 52.1 milyar TL vergi toplandığı belirtilen raporda, 2004-2016 arasında merkezi yönetim gelirleri yüzde 14.6, genel bütçe gelirleri yüzde 14, Türkiye’de toplanan vergi gelirleri yüzde 14.7 artarken, İzmir’de toplanan vergi gelirlerinde yüzde 17’lik artış tesbit edildiği de vurgulandı.
İzmir’deki vergi gelirlerinin “Türkiye ortalamasının üzerinde” artmaya devam ettiği ve bunun da Büyükşehir Belediyesi gelirlerine yansıdığı vurgulanan raporda şöyle denildi:
“2004 yılında İzmir vergi gelirleri, Türkiye vergi gelirlerinin yüzde 8.8’i iken, 2016 yılında bu oran yüzde 11.4’e yükselmiştir. İzmir vergi gelirleri dönem içinde ortalama yüzde 17, toplam Türkiye vergi gelirleri ise yüzde 15 artmıştır. Yani İzmir vergi gelirleri, dönem içinde daha hızlı artmıştır.”
Büyükşehir yatırımları hükümetten fazla
Prof. Dr. Oğuz Esen tarafından hazırlanan raporun “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve Merkezi Yönetimin İzmir’e Yatırımları” başlıklı bölümünde ise şu veriler paylaşıldı:
“İzmir’in vergi gelirleri içinde payı yüzde 10.6, merkezi bütçe giderleri içindeki payı ise yüzde 2’dir. Genel bütçe giderleri içinde İzmir’e yapılan merkezi hükümet harcamaları 2004 yılında yüzde 1.8 iken, 2016 yılında ancak yüzde 2 düzeyine yükselmiştir. İzmir’den toplanan vergi gelirleri sürekli artmasına rağmen, İzmir’e yapılan harcamalar 2006, 2008, 2009, 2012 ve 2015 yıllarında daralmıştır. Buna karşılık söz konusu yıllarda Türkiye genel bütçe giderleri sırasıyla yüzde 22, yüzde 11, yüzde 18, yüzde 15 ve yüzde 13 artmıştır. Türkiye genel harcama artışı ise ortalama yüzde 12.6 olmuştur. 2006, 2007, 2008, 2009 yıllarında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımlar, merkezi hükümeti aşmaktadır. 2010-2013 arası merkezi hükümet yatırım harcamaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarından daha fazladır. Toplam olarak bakıldığında, 2004-2016 yılları arasında İzmir’e merkezi hükümet 9.9 milyar TL, İzmir Büyükşehir Belediyesi ise şirketleriyle birlikte 11.9 milyar lira yatırım yapmıştır. 2006 yılına kadar merkezi hükümet yatırımları Büyükşehir Belediyesi yatırımlarından daha fazla iken, 2008 yılından sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımları merkezi hükümet yatırımlarını aşmıştır. 2015 ve 2016 yıllarında fark açılmıştır. 2016 yılında merkezi hükümetin kişi başı harcaması 407 lira iken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kişi başı yatırım tutarı 545 TL’ye ulaşmıştır.”
Sürdürülebilir büyüme
Prof. Dr. Oğuz Esen, raporunu şu cümlelerle tamamladı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2004-2016 yılları arasında mali stratejisini ve performansını incelendiği çalışmada şu bulgulara ulaşılmıştır: Türkiye’de 2004-2016 yılları arasında tüm yerel yönetimlerin gelirleri yüzde 15, giderleri ise yüzde 16 artmıştır. Yerel yönetimlerin merkezi yönetim gelirlerine bağımlılıkları artmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerindeki artış ise diğer büyükşehir belediyelerinden daha yüksek olmuştur. İzmir yerel yönetiminin gelirleri bu dönem içinde 8, harcamaları 11 kat artmıştır. Kişi başına harcamalarda 9.5 kat, gelirlerde ise 7.5 kat artış belirlenmiştir. İzmir’de tahakkuk ve tahsil edilen genel bütçe vergi gelirleri Türkiye ortalamasının üzerinde büyümüş, buna karşılık İzmir’e yönelik genel bütçe giderleri Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. İzmir’e merkezi yönetimden daha fazla yatırım yapan Büyükşehir Belediyesi, uyguladığı mali reform ile borç yükünü azaltmış ve olağan gelirleri ile borç servis ödemelerini kolaylıkla yapacak bir mali güce kavuşmuştur. Altyapı yatırımları içinde en büyük payı ulaştırma yatırımları almış, bu sayede ulaştırma alanındaki altyapı açığı önemli ölçüde kapatılmıştır. Su endüstrisi politikasında öncelik yatırım ve işletme etkinliğinin artırılmasına verilmiş, içme suyu ve atık suda AB standartlarına yaklaşılmıştır. Sürdürülebilir mali yönetim, büyük hacimli altyapı yatırımları, yaratılan yeni kapasiteler ile İzmir’in gayri safi hasılası ve vergi gelirleri artmış, böylece Büyükşehir Belediyesi ve İzmir sürdürülebilir büyüme sürecine girmiştir.”